2017 - Cilt 1 - Sayı 2
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Clinical and Radiographic Outcomes of Pediatric Femoral Neck Fractures(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, 2017) Issın, Ahmet; Çamurcu, İsmet Yalkın; Konya, Mehmet Nuri; Şahin, VedatAim: The aim of thisstudy was to evaluate the clinical and radiological results of pediatricfemoral neck fractures and compare the results with the literature.Methods: We retrospectivelyreviewed patients with the diagnosis of femoral neck fracture who were treatedbetween 2005 and 2012. 14 patients (6 girls, 8 boys) were found in compliancewith the follow-up and with a minimum follow-up of 1 year. Causes of thefracture and types of the treatment were investigated from our medical records.Delbet-Colonna classification was used to determine the type of the fractures.At the last follow-up, femoral neck shaft angle (FNSA) and range of motion(ROM) of the affected hip were measured. Outcome was scored according toRatliff’s assessment criteria. Avascular necrosis (AVN) was classifiedaccording to Ratliff’s AVN classification system. Results: The mean age ofpatients was 9.9 years and the mean follow-up was 35 months. According toDelbet-Colonna classification; 1 patient was type I (7.1%), 4 were type II(28.6%), 8 were type III (57.2%) and 1 was type IV (7.1%). Eight of 14fractures were displaced (57.2%) and six were non-displaced (42.8%). Eleven of14 patients had good (78.6 %), 1 had fair (7.1%) and 2 had poor (14.3%) resultsaccording to Ratliff’s assessment criteria. According to Ratliff’s AVNclassification, 2 patients had Type-III (14.2 %) and 1 had Type-I AVN (7.1 %). Conclusion: According to ourresults, we recommend anatomical reduction (close or open) and stable internalfixation for the treatment of pediatric femoral neck fractures.Öğe Pterjium büyümesinde etkili yeni mediatörler ve büyüme faktörleri(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, 2017) Eryiğit Eroğul, LeylaPterjium, oküler yüzey bozukluğu olup kapak aralığına uyan bölgedebulber konjonktivanın fibro¬vasküler proliferasyonunun korneayı invaze etmesisonucu oluşan bir patolojidir. Pterjium, cerrahi sonrası nüksün yüksek oranlaraulaştığı bir hastalıktır. Günümüzde nüks oranlarını daha aşağılara çekmekamacıyla birçok yeni cerrahi teknik yanında büyümesini durdurmak içinantineoblastikler kullanılmaktadır. Çeşitli büyüme faktörleri ve mediatörlerinbazı neoplazmlar gibi pterjium büyümesi, invazyonu ve nüksünde etkili olduğubulunmuştur. Kök hücre faktörü ve VEGF gibi büyüme faktörlerinin yanında,histaminde, karbonik anhidraz aktivitesinde, eph B4 sayısında ve nestinsalınımında artış bulunurken, IGFBP3 salınımında ise azalma bulunmuştur.Pterjimun büyümesinin durdurulması ve nüksünün önlenmesi için halen çalışmalaryapılmaktadır.Öğe Nadir bir olgu: Konjenital fasiyal paralizi(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, 2017) Günizi, HüseyinFasiyal paralizi mimik kaslarını innerve eden fasiyalsinirin felcidir. Yenidoğan dönemindeki fasiyal paralizi genellikle gelişimselveya travmatik olarak gözlenilebilen nadir bir durumdur. Doğum sırasındagelişen travma en sık nedeni olmasına rağmen, bazen genetik sendromlar ve içkulak yapısal anomaliler ile birlikte görülebilmektedir. Ayırıcı tanıdadepresör anguli oris kasının tek taraflı hipoplazisi veya aplazisinin nedenolduğu konjenital asimetrik ağlayan yüz de düşünülmelidir. Doğum travmasınabağlı gözlenen olgularda birkaç hafta içerisinde kendiliğinden düzelmegözlenir. Ancak konjenital gelişim defektleriyle birlikte olan fasiyalparalizilerde prognoz travmatik olanlara göre daha kötüdür. Burada konjenitalfasiyal paralizi ve el parmak anomalisi olan bir olgu sunulmaktadır.Öğe Treatment of phalanx enchondroma by autograft harvested from the bone with osteopoikilosis: A case report(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, 2017) Peker, Gökhan; Kaya Bayrak, Sunkar; Bayrak, Alkan; Mete Peker, DilaOsteopoikilosis is a rare bone dysplasia characterized byabnormally enchondral bone maturation, which generally stars to be formed inthe childhood and continues in the adulthood. It is generally asemptomatic andit is determined incidentally. As it is generally inherited otosomaldominantly, sporadic cases can also be seen. Enchondroma is a benign lesionformed from hyaline cartilage mostly in small bones like foot and hand withlongitudinal and elliptic shape. In this study, we would like to discuss thepatient with phalangeal enchondroma and osteopoikilosis.Öğe Nazofaringeal kanserlerde prognostik faktörlerin değerlendirilmesi(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, 2017) Hasanov, Rüstem; Günizi, Hüseyin; Güney, KenanAmaç: Kliniğimizde teşhisve tedavi edilen nazofaringeal kanserli (NPC) hastaların hayatta kalmasınıetkileyen prognostik faktörleri incelemektir.Yöntemler: Kliniğimizde2009-2013 yılları arasında teşhis ve tedavi edilen nazofaringeal kanserlihastalar geriye dönük olarak incelendi.Bulgular: Çalışmamızda 33hasta erkek (% 73.3), 12 hasta kadın (% 26.6), erkek / kadın oranı 2.75 idi.Ortalama yaş 50,8; En genç hasta 14 ve en yaşlısı 84 yaşında idi. En sıkgörülen neden servikal lenf nodu metastazı (% 66,7) idi. Hastalarımızın%66,6'sında ileri evre tümör vardı (Evre 3-4). Düşük T evresi hastalarında dahauzun sağkalım süresi saptanırken, N-evresi ile sağkalım arasında ilişkisaptanmadı. Histopatolojik tiplerle 2 yıllık sağkalım arasında istatistikselolarak bir ilişki saptanmadı. Genç yaş grubu ve erkek hastalarda daha uzunsağkalım süresi gözlemlendi fakat bu istatistiksel olarak anlamlı değildi.Sonuç: Genç yaş iyiprognostik faktörlerdir, ancak tanıdaki ilerlemiş T ve N evreleri kötüprognostik faktörlerdir. Bu nedenle erken teşhis, tedavi ve sağkalım açısındanönemlidir.Öğe Reiki ve diyabet(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, 2017) Özcan Yüce, Ulviye; Atik, Derya; Karatepe, Hilal; Erdoğan, Zeynep; Albayrak Çoşar, ArifeTamamlayıcı uygulamaların modern tıpla birleştiği bütünleşikyaklaşımda amaçlanan; iyileştirici bir ortam oluşturmak, bireyi bilinçlendirmekve kendini iyileştirmede gizli gücünü ortaya çıkarmaktır. Diyabetli hastalardaanksiyete ve stresin azaltılmasında, yaşam kalitesinin artırılmasında veglukozun kontrolünde Reiki uygulamasının terapotik etkisine yönelik bilimselçalışma son derece azdır. Bu çalışma diyabetli hastaların tedavisinde Reiki’ninetkileri konusunda yeterince çalışmanın olmaması nedeniyle hem bilgilendiricihem de bundan sonraki çalışmalara yardımcı nitelikte olması amacıyladerlenmiştir.Öğe A Sjögren's syndrome case presenting with myelitis and without sicca symptoms(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, 2017) Bayil, Şeyda; Erdem Tilki, HacerSjögren’s syndrome (SS) is a chronic inflammatory disorder of exocrineglands with autoimmune etiology. Neurological symptoms occur in approximately20% of patients with Sjögren’s syndrome. Neurological symptoms may occur before the onset of sicca symptoms suchas; dry eyes and dry mouth. The prevalence of peripheral and centralneurological manifestations in Sjögrensyndrome are about 15% and 5% respectively. CNS involvement is much less commonthan peripheral nervous system involvement. In this case, our patient presentedsymptoms of transverse myelitis; however, the serum Anti-Ro/SSA and anti-La/SSBantibodies were negative and there were no dry eyes and dry mouth.Öğe Does treatment modality affect clinical results of calcaneal fractures: A retrospective comparative study(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, 2017) Konya, Mehmet Nuri; Sargın, SerdarAim: To determine if there is anydifference in functional results between surgical and conservative treatmentsin displaced intra-articular fractures of the calcaneum. Methods: 27 patients (22 males, 5females, who were treated with surgical or conservative modalities (13conservative and 14 surgical) due to displaced calcaneal fractures in differenthospitals, were evaluated in this study between the years of 2012 and 2014. Allpatients were followed up at least for 2 years. All patients were comparedusing the AOFAS questionnaire.Results: There was no significantdifference in terms of ages and sexes of the patients. (p>0, 05) The meanAOFAS score was 69, 15 (56-82) in conservative group, and 84, 3 (56-96) insurgical group. When these AOFAS scores were compared (Mann Whitney-U Test),the functional scores were significantly higher in surgical group (p<0, 05).Conclusion: Our study showed – as theexisting literature also supports– that surgical treatment of intraarticularcalcaneal fractures is functionally and clinically more effective thanconservative treatment.Öğe Does surgical treatment of anterior cruciate ligament tear prevent osteoarthritis?(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, 2017) Atik, O.ŞahapDoes surgical treatment of anterior cruciate ligament tear prevent osteoarthritis?Öğe Bir Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencilerinin Sağlıklı Beslenme ve Helal Gıdaya İlişkin Bilgi ve Tutumları(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, 2017) Yürekli, Mustafa Volkan; Başaran, Özgür; Savaş, Hasan Basri; Kişioğlu, Ahmet NesimiAmaç: Bu çalışmada, tıp fakültesi son sınıf öğrencilerinin helal ve sağlıklıgıda ile alakalı bilgi, tutum, davranış ve algılarının ölçülmesi amaçlandı.Yöntemler: Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi sonsınıfında okuyan, 59 erkek, 51 kadın olmak üzere, toplam 110 öğrenciye gözlemaltında anket uygulandı. Katılımcıların gönüllü olurları alındı. Gelirdurumları, ebeveyn meslekleri, cinsiyetleri ile helal ve sağlıklı beslenmearasındaki ilişki anket aracılığıyla sorgulandı.Bulgular: Katılımcıların % 53,6’sı erkek, % 46,4’ü kadındır. Ürün alırken helalsertifikasına dikkat edenlerin oranı % 33,6’dır. Lokantalarda helal sertifikasıarayanların oranı % 25,5’dir. Helal gıda ile ilgili eğitim isteyenlerin oranı %47,3’dür. Helal gıda ile alakalı bilgilerin en sık öğrenildiği kaynaktelevizyon ve internettir. Öğrencilerin sadece % 43,6’sı helal sertifikası olangıdaların sağlıklı olacağını belirtmiştir. Katılımcıların % 25,5’i helalsertifikası alan ürünlerin denetiminin yeterli olduğunu düşünmektedir. Helalsertifikası veren kuruluşların adil davrandığını ifade edenlerin oranı %18,2’dir. Helal sertifikası hakkında bilgi düzeyini iyi olarak ifade edenlerinoranı; % 18,1’dir.Sonuç: Tıp fakültesi öğrencilerinin helal gıda ile sağlıklı beslenme arasındayeterli düzeyde yüksek bir ilişki görmediği, helal gıda ve sertifika hakkındayeterli bilgiye sahip olmadığı, helal gıda belgelerine ve belgeleri verenkuruluşlara yeterince güvenmediği ve gıda seçiminde çoğunluğun helal gıdasertifikasına dikkat etmediği görüldü.Öğe Demographic and histopathological characteristics of the eyelid tumors(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, 2017) Eryiğit Eroğul, Leyla; Şen Korkmaz, Nilay; Eroğul, ÖzgürAim: To evaluate thehistopathological and demographic results of the tumors which are surgicallyremoved from the eyelid.Methods: Thehistopathological results of 213 cases, who underwent eyelid mass excisionbetween 2012 and 2016, were retrospectively analyzed. Age and sex, masslocalization, and histo¬pathological results were recorded. Results: The study included215 patients with a mean age of 50.87. The mean age of the women was 50.55, andthe mean age of the men was 52.85. The mean age of those with benign featuresin the eyelid tumors was 49.7 while the mean age of those with malignantfeature was 79.1. 63. 3% of the tumors were detected in females, and 36.7% inmales. 64.7% of the eyelid tumors were located in the upper lid and 30.7% ofthem were located in the lower lid. It was observed that 80 % of tumors wereoriginated by epidermal, 8.8 % by adnexial, and 11.2% by other tissues. Conclusion: As a result, weobserved that the majority of the patients’ eyelid tumors were benign. Squamouspapilloma was the most common of benign features, and basal cell carcinoma wasthe most common of malignant features. It was concluded that the exactdiagnosis of the eyelid tumors can be made histopathologically.Öğe Edinsel nazolakrimal kanal tıkanıklığı olan olgularda eksternal dakriosistorinostomi ve transkanalikuler multidiod lazer dakriosistorinostomi sonuçlarının karşılaştırılması(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, 2017) Eroğul, Özgür; Eryiğit Eroğul, Leyla; Doğan, Mustafa; Polat, Onur; Buyruk, AytuğAmaç:Edinsel nazolakrimal kanal tıkanıklığı olan olgularda eksternaldakriyosistorinostomi(DSR) vetranskanalikuler multidiod lazer dakriyosistorinostomi(TK-DSR) sonuçlarınınkarşılaştırılması.Yöntemler:Edinsel nazolakrimal kanal tıkanıklığı tanısı konulan ve opere edilenhastaların verileri retrospektif olarak tarandı. 47 hastanın 49 gözüne yapılaneksternal DSR ameliyatları ile 34 hastanın 35 gözüne yapılan TK-DSRameliyatlarının sonuçları karşılaştırıldı. Hastaların nazolakrimal pasajaçıklığı postoperatif 10. gün, 1, 3, 6 ve 12.aylarda kontrol edildi. Bulgular:Çalışmamızda 12. ayda saptanan cerrahi başarı oranı TK-DSR olgularında % 65,3,eksternal DSR olgularında % 86,1 idi. Ortalama ameliyat süresi eksternal DSRgrubunda 53,02±5,04 dakika, TK- DSR grubunda 22,62±3,72 dakikaydı. TK- DSRgrubunda 6 hastada (%17.1) nasal sineşi, 2 hastada (%5.7) konka yanığı, 1hastada (%2.8) kanalikül oklüzyonu komplikasyon olarak görülürken, eksternalDSR grubunda 16 hastada (%32.6) kanama, 2 hastada (%4.1) cilde fistül gelişti.Sonuç: TK-DSR operasyon süresinin kısalığı, kanamanın daha az olması, cilt insizyonunagerek kalmaması ve lakrimal pompa sisteminin daha az zarar görmesi gibiavantajları olmasına karşın cerrahi başarı oranları eksternal DSR’de daha yüksekgörünmektedir. Cerrahi teknik üstünlükleri ve başarı oranları göz önündebulundurularak uygun hastalarda uygun cerrahi teknik uygulanmalıdır.