Yazar "Dikici, Mehmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Alibeyköy havzası için farklı hidrolojik modelleme yöntemleri ile taşkın debilerinin belirlenmesi(2018) Dikici, Mehmet; Alhan, Cevza Melek KazezyılmazKüresel ısınma ve iklim değişikliği sebebiyle artan ani taşkınların son yıllarda ülkemizde de daha fazla sosyal hayatı etkilediği, can ve mal kaybına neden olduğu görülmektedir. Öte yandan, İstanbul'un gelecekteki içme suyu ihtiyacının karşılanabilmesi için su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Yıllık ortalama 35 milyon m 3 su sağlayan Alibeyköy Havzası İstanbul'un önemli içme suyu havzalarından biri olup, bu bölgedeki hızlı nüfus artışı ve bu nüfusun bölgedeki su kaynakları ve etrafındaki yerleşim, havzayı büyük ölçüde tehdit etmektedir. Ayrıca İstanbul için tasarlanan büyük projeler, doğrudan bu havzayı yoğun bir kentleşme baskısı altında bırakacaktır. Olması muhtemel bu değişimler sonucu Alibeyköy Havzası'nda oluşabilecek taşkınların engellenmesi ve havzadaki su kaynaklarının korunması için, geleceğe yönelik çözüm yöntemleri araştırılmalıdır. Dolayısıyla, bu çalışma kapsamında Alibeyköy Havzası'na ait taşkın debileri, farklı hidrolojik modelleme yöntemleri kullanılarak hesaplanmış ve sonuçlar kıyaslanmıştır. İstatistik yöntemlerden Log-Normal III, GEV ve Log-Pearson Tip III olasılık dağılımları, sentetik yöntemlerden Mockus ve SCS formülleri, deterministik yöntemlerden ise MIKE 11 NAM hidrolojik modeli kullanılmıştır. İstatistik yöntemler için yıllık maksimum akış verileri, sentetik yöntemler için 50 ve 100 yıllık yağış verileri girdi olarak kullanılmış olup, MIKE 11 NAM modeli için havza üzerinde sık aralıklarla eş zamanlı yağış ve akış ölçülerek model kalibrasyonu yapılmış ve sonuçlar kıyaslanmıştır.Öğe Asi havzası’nda (Türkiye) kuraklık analizi(2019) Dikici, Mehmetİklim değişikliği, günümüz bilim dünyasının gelecek için en tedirgin olduğu araştırma konularının başında gelir. Bu sebeple oluşan, kuraklık ve taşkın risklerinin giderek artması, devamında yapılan detaylı araştırmalar, son yıllarda su yönetimi konusunda bütüncül bir anlayışın benimsenmesini sağlamıştır. Artan kuraklık riskinin yönetilmesi ve sürdürülebilir bir planlamanın yapılması için öncelikle kuraklığın eğilimi bilinmelidir. Kuraklık yavaş başlayan ve ilerleyen hidrolojik bir olay olması dolayısıyla, izlenmesi ve analizi büyük bir önem taşımaktadır. Birçok testin yanında Mann-Kendall testi en yaygın ve muteber trend analizi testlerinden biridir. Bu çalışmada, yaklaşık 7800 km2 alana sahip, Asi havzası için bir kuraklık eğilimi olup olmadığı incelenmiştir. Bu amaçla 1970-2016 yılları arası meteorolojik, hidrolojik ve hidrojeolojik veriler ele alınmıştır. Yağış, akış, buharlaşma, sıcaklık ve yeraltı suyu verilerinin yıllara göre nasıl bir eğilim gösterdiği detaylı olarak incelenmiş, kuraklık riski Asi havzası için araştırılmıştır. Öncelikle havzada bulunan meteoroloji ve akım gözlem istasyonlarından uygun olanları belirlenmiş ve eksik veriler literatüre uygun yöntemler ile tamamlanmıştır. Bu analizlerin sonucunda Asi havzası genelinde yıllık toplam yağışlarda %95 güven düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı olmasa da bir artış eğilimi olduğu görülmüştür. Yıllık ortalama sıcaklıklarda ise, hem alt havza hem havza bazlı bariz bir artış eğilimi görülmüştür.Öğe Bed load transport estimations in Goodwin creek using neural network methods(2021) Aksel, Murat; Dikici, Mehmet; Çokgör, ŞevketEquations used for calculating bedload transport rates are generally developed based on the assumption of steady flow conditions.This implies that the relationship between bedload transport, discharge, flow depth, and shear stress is single-valued. One of thereasons for adopting such an approach is that almost all the pertinent laboratory data on bedload transport have been obtained fromexperiments performed under steady flow conditions. Similarly, the scarcity of accurate bed load field data obtained during thepassage of floods is attributed to the difficulties, which at times can become life-threatening, encountered under such conditions.Provision of data under challenging conditions may lead to the inability to provide data in some cases and interruption in datacontinuity. It is difficult to make predictions using classical statistical science in discontinuous or lack of data situations. Artificialneural networks (ANN) are useful in predicting when the data is insufficient. In this study, two frequently used ANN applications,radial basis functions, and generalized regression neural network are employed to estimate the bed load data. It was seen that theANN estimations are more satisfactory compared to those of the conventional statistical methods results. It was shown that ANNestimations for gravel bedload data are more successful than the sand load data.Öğe Büyükşehirlerin kanalizasyon hatlarının etkili işletmesi ve İstanbul örneği(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, 2021) Dikici, MehmetŞehirleşmenin iklim değişikliğine sebep olduğu tartışmaları sürerken, mega kentlerin altyapı sorunları ve çözümleri artan nüfus artışına dayalı olarak sürekli güncellenen bir hizmet sahası olmuştur. En önemli altyapı hizmeti şüphesiz su ve kanalizasyon çalışmalarıdır. İkisi bütüncül anlamda birbirinden ayrılmaz olsa da iş bölümü olarak, kullanılmış suların uzaklaştırılması, arıtılması ve alıcı ortama gönderilmesi işini kanalizasyon işletmesi olarak da sınıflandırabiliriz. Plansız kentleşme mega kentlerin altyapı hizmetlerini güçleştirmiştir. Yerel yönetimlerin çoğu zaman engel olamadığı plansız kentleşmenin sonucu oluşan sorunlar ile altyapı idarecileri yüz yüze kalmaktadır. Bu çalışmada öncelikle, kanalizasyon işletmesinin temel tanım ve ilkelerinden bahsedilmiştir. Etkili bir kanal temizliği için olması gereken, araç gereç ve uygulama pratikleri anlatılmıştır. 23 Avrupa ülkesinin nüfusundan büyük bir mega kent olan İstanbul örneği ile bütüncül bir yönetim sistemi ortaya konmuştur. Projelendirmeden bakım, onarım, işletme, arıtma ve deniz deşarjına kadar süreçler için yapılması gerekenler maddeler halinde özetlenmiştir.Öğe Comparison of Drought Indices in the Case of the Ceyhan Basin(2021) Dikici, Mehmet; Aksel, MuratThe issue of mitigating the expected effects of drought has become quite prominent within the scope of planning, development, andmanagement of water resources affected negatively by climate change. An integrated management approach must be plannedprimarily for sustainable water management. To conduct drought risk analyses, a sufficient amount of data must be available. Thehistorical process of the basin must be known, and there must be a plan that is assessed with several indices. In this study, we carriedout drought risk analyses on the Ceyhan Basin using meteorological, hydrogeological, and hydrological data to determine indices andindicators available in the literature. We compared indices, examined the correlations among them, and reached an outcome. All ofthe study’s indices showed that the drought was in the same periodicity in the basin, and a slow progressing drought occurred in thebasin. When the trend of the last 50 years of precipitation in the basin is analyzed, it is evident that there is a general decrease. It hasbeen calculated that there is an extreme drought threat for the basin in the 20-year return interval. In a general view, decision-makersshall provide drought management plans for the basin.Öğe Drought analysis for the Seyhan Basin with vegetation indices and comparison with meteorological different indices(Sustainability, 2022) Dikici, MehmetVarious drought indices have been developed to monitor drought, which is a result of climate change, and mitigate its adverse effects on water resources, especially in agriculture. Vegetation indices determined by remote sensing were examined by many recent studies and shed light on drought risk management. In the current study, one of the 25 drainage basins in Turkey—the Seyhan Basin, located in the south of the country—was investigated. The Normalized Difference Vegetation Index (NDVI) and the Vegetation Condition Index (VCI) are the most widely used vegetation indices and are very useful because they give results only based on satellite images. This study examined the Seyhan Basin using satellite data in which the vegetation transformation occurring due to the decline of agricultural and forest areas was seen. An increase in drought frequency was detected in the Seyhan Basin using the NDVI and VCI indices and compared with different indices. The results obtained revealed that climate change and drought is increasing with a linear uptrend. It is recommended that decision-makers take the necessary measures by considering the drought risk maps. Long-term drought management plans should also be prepared and implemented.Öğe Drought analysis with different indices for the Asi Basin (Turkey)(Nature Research, 2020) Dikici, MehmetToday, within the scope of planning, development and management of water resources affected adversely by climate change, the issue of minimization of the adverse effects of drought has become very important. In this study, drought risk analyses were performed using meteorological, hydrogeological and hydrological data of the Asi basin and as a result of the determination of different indices and indicators available in the literature. First, the missing data was completed by regional analyses. The DI (Deciles Index), SPI (Standardized Precipitation Index), SPEI (Standardized Precipitation Evapotranspiration Index) and SRI (Standardized Runoff Index) indices were described. Drought severity and magnitude were found according to these indices. Based on 1, 3, 6, 9, 12, 48-month recurrence intervals, analyses were made. Classification of droughts and their threshold values were determined. For some places, drought incidence rates were presented according to each index. The indices were compared, the correlation between them was examined and a common conclusion was reached. The drought severities, which has a precipitation area of 7800 m(2), were evaluated for certain recurrence intervals. For this purpose, based on meteorological, hydrological and hydrogeological data for the years between 1970 and 2016, DI, SPI, SPEI, and SRI indices were analyzed and compared.Öğe Evaluation of two vegetation indices (NDVI and VCI) over asi basin in Turkey(2021) Dikici, Mehmet; Aksel, MuratClimate change and global warming are among the issues that humanity is most concerned about the future. The growing drought and flood risks that increase despite the taken measures have led to the adoption of an integrated understanding on the topic of water management in recent years. To manage the increased risk of drought and to make sustainable planning, the dimensions of drought should be known first. For this purpose, many drought indices have been developed. The Normalized Difference Vegetation Index (NDVI) and Vegetation Condition Index (VCI), which determined by remote sensing, are two of these. In this study, in which the agricultural drought was analyzed with vegetation indices by taking into consideration the historical drought archive, the Asi Basin was addressed. The data of the Asi Basin, which covers an area of 7800 km(2) and was obtained from the Moderate Resolution Imaging Spectroradiometer (MODIS) and Advanced Very High-Resolution Radiometer (AVHRR) satellites, was used in this study. With the satellites benefited in remote sensing and with the Coordination of Information on the Environment (CORINE), where the layers of vegetation were determined, agricultural and forest areas were evaluated separately. The vegetation indices, which change with the increase in temperature, have revealed the necessity of a long-term drought management for the Asi Basin. Result of the work pointed that NDVI index is more appropriated to the Asi Basin than the VCI index to monitor drought.Öğe Havza büyüklüğüne göre en uygun taşkın debisi hesap yönteminin bulunması - Doğu Akdeniz havzası örneği(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, 2019) Dikici, Mehmet; Aksel, MuratTaşkın, son yıllarda iklim değişikliği ve şehirleşmenin de etkisiyle sayısız zararlara yol açan bir afet durumuna gelmiştir. Taşkının zamanını, büyüklüğünü ve şiddetini bilmek; etkilerini azaltmak için son derece önemlidir. Taşkının hidrolik modellemesinin yapılarak etki alanı tahmin edilebilir. Bunun için de maksimum taşkın debisini bilmek gerekir. İstatistik, sentetik ve hidrolojik model yöntemleri ile hesaplanan taşkın debisinin oluşturduğu taşkın hidrografı, hidrolik modele altlık olur ve taşkın risk haritaları belirlenebilir. Bu çalışmada Mockus, Snyder, Rasyonel ve DSİ sentetik yöntemleri ile taşkın frekans analizi ve ayrıca MIKE hidrolojik model programı yardımıyla taşkın pik debileri, 21682,8 km2 alana sahip Doğu Akdeniz Havzası için bulunmuştur. Sonuç olarak geniş bir havzada çok sayıda gözlem istasyonu yardımıyla da yapılan değerlendirmede, havza büyüklüğüne göre en uygun taşkın debisi tahmin yöntemleri belirlenmiştir.Öğe Tekil kazık ve grup kazıkların oyulmaya karşı taban koruma sistemlerinin nümerik modelleme yöntemiyle İ-incelenmesi(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, 2020) Bal, Kemal; Dikici, Mehmet; Aksel, MuratSu içine yapılan taşıyıcı kazıklar ve ayaklar üzerine yapılacak yapılara göre değişiklik göstermektedir. Bu yapıların tasarımı sürecinde, akım ortamı ile etkileşimini doğru tarif edebilmek tasarımın doğruluğu açısında önem taşımaktadır. Yanlış tasarım sonrasında doğru uygulama olsa dahi yapının çevresel koşulların etkisi altındaki durumu doğru ön görülmediğinden yapılarda hasarlar meydana gelmektedir. Yanlış tasarım yapılarak projelendirilmiş kazık taşıyıcı sisteme sahip yapıların hasarı, bilhassa etrafında meydana gelecek oyulma paterni ve oyulma derinliği sebebiyle olasıdır. Yapısal hasarlar önemli ekonomik zararlara neden oldukları gibi ek olarak dolaylı zararlara da neden olurlar. Örneğin ayak yapısının çevresi gerektiği şekilde korunmamış köprülerin yıkılması can kaybı, kamu ve özel mülk hasarları ve trafiğin aksaması gibi dolaylı etkilere de yol açabilir. Yapılan çalışmalarda ağır hasar gören veya yıkılan köprülerinde hasar nedenlerinin çoğu kazık çevresindeki oyulmalardan kaynaklandığı görülmektedir. Su içindeki yapı etrafındaki oyulma mekanizması su yapıları mühendisliğinde önemli bir çalışma alanıdır. Oyulmanın önlenebilmesi için kazık çevresinde ve kazık yakınındaki tabanda akım karakteri iyi bir şekilde anlaşılmalıdır. Bu çalışmada üç farklı kazık sistemi,(tekil, ikili ve üçlü grup) akıntı etkisi altında hesaplamalı akışkanlar dinamiği metodu kullanılarak OpenFOAM çözücüsü yardımıyla incelenmiştir. Yapılan çalışmalarda yapıların çevresindeki taban kayma gerilmesi değerleri hesaplanmış ve koruma yapısı olarak kullanılabilecek taş boyutları hesaplanmıştır.