dc.contributor.advisor | Uçak, Harun | |
dc.contributor.author | Kurt, Hakan | |
dc.date.accessioned | 2025-02-26T19:16:55Z | |
dc.date.available | 2025-02-26T19:16:55Z | |
dc.date.issued | 2024 | en_US |
dc.date.submitted | 2024-07-29 | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/20.500.12868/2586 | |
dc.description.abstract | 2013 yılında resmi olarak başlatılan Kuşak-Yol Projesi, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Orta Asya'da oluşan güç boşluğunu doldurarak tarihi İpek Yolu'nu modern bir vizyonla yeniden canlandırmayı hedeflemektedir. Bu girişim, Çin'in hızla büyüyen ekonomisini Asya, Avrupa ve Afrika'daki pazarlarla daha etkin bir şekilde bağlamayı amaçlamaktadır. Kara ve deniz yolları üzerinden gelişmiş altyapı bağlantıları ile bölgesel ticareti ve ekonomik kalkınmayı teşvik eden proje, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in liderliğinde şekillenmiştir. 2013'te Kazakistan ve Endonezya'da yapılan açıklamalarla 'İpek Yolu Ekonomi Kuşağı' ve '21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu'nu içeren iki ana bileşenden oluşan BRI, dünya genelinde ekonomik işbirliğinin yeni bir modelini sunmaktadır. Çin-Moğolistan-Rusya, Yeni Avrasya Kara Köprüsü, Çin-Orta Asya-Batı Asya, Çin-Hindiçini Yarımadası, Çin-Pakistan ve Bangladeş-Çin-Hindistan-Myanmar ekonomik koridorları ile Güney Çin Denizi, Güney Pasifik ve Hint Okyanusu üzerinden Akdeniz'e ulaşan deniz rotaları, küresel ticareti dönüştürme potansiyeline sahiptir. Bu kapsamlı ağ, proje kapsamındaki ülkeler arasında ticaret dinamiklerini ve altyapı bağlantılarını temelden değiştirerek üye ülkeler için yeni ticari fırsatlar yaratmış ve küresel iktisadi entegrasyonu daha da derinleştirmiştir. Bu noktadan hareketle, çalışmamız 2002-2020 zaman periyodunda proje kapsamındaki ülkeler arasındaki ikili ticaret akımlarının temel belirleyicilerini saptayarak, üye ülke politika yapıcıları ve karar mercileri için projenin amaçlarına ulaşmada yol gösterici olmayı hedeflemektedir. Uluslararası iktisat literatüründe sıkça kullanılan yapısal çekim modelinden yola çıkarak, öncelikle logaritmik doğrusal formda kurguladığımız genişletilmiş çekim modeli panel tahmincileri ile analiz edilmiş, ardından üstel formda kurguladığımız yapısal çekim modelinin sıfır ticaret akımlarının varlığında ve hata terimlerindeki heteroskedastisiteye karşı dirençli olan Poisson pseudo maksimum olabilirlik tahmincisi ile parametre tahminleri gerçekleştirilmiştir. Ek olarak, bulguların sağlamlığını test etmek amacıyla, çalışma zaman periyodunda ikili ticaret akımlarının ticaret politikalarındaki olası değişikliklere uyumunu sağlamak için iki, üç ve dört yıl aralıklı gözlemlerden de istifade edilmiştir. Genel olarak, analiz sonuçları açıklayıcı değişkenlerin ikili ticaret akımları üzerinde topluca istatistiksel olarak anlamlı etkiler gösterdiğini ortaya koymaktadır. Uyum iyiliği ölçütleri, çalışma kapsamında kurgulanan genişletilmiş çekim modeli ve yapısal çekim modelinin bağımlı değişken varyansının önemli bir kısmını açıkladığını göstermektedir. Hem panel veri tahmincileri hem de aralıklı ve aralıksız gözlemlerle Poisson pseudo maksimum olabilirlik tahmincisi ile yapılan analizler, çok yönlü ticaret direnç terimlerinin ihracatçı-zaman ve ithalatçı-zaman sabit etkileri ile temsil edildiği ve ülke çifti sabit etkilerinin ticaret politikası değişkenlerindeki olası içsellikleri kontrol etme amacıyla model kapsamında yer aldığı spesifikasyonlarda model kurma hatası olmadığına işaret etmektedir. Farklı tahmincilerden elde edilen bulgular, ihracatçı ve ithalatçı ülke ekonomik büyüklüklerinin, ikili ticaret akımları üzerinde pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı bir etkisinin olduğunu göstermiştir. Mesafe değişkeninin ikili ticaret akımları üzerindeki etkisi tutarlı bir şekilde negatif ve istatistiksel olarak anlamlıdır; ancak ölçülen elastikiyeti tahminci seçimine oldukça duyarlıdır. Reel efektif döviz kuru endeksi değişkeni ikili ticaret akımlarını tutarlı bir şekilde negatif etkilemektedir. Ancak, bağımlı değişken üzerindeki etkisi çoğu zaman istatistiksel olarak anlamsızdır. Ticaret partnerlerinin talep yapılarındaki benzerlik, Kuşak-Yol Projesi ülkeleri ikili ticaret akımlarını negatif ve istatistiksel açıdan anlamlı bir şekilde etkilemekte, tercihlerde benzerlik teorisini desteklemektedir. Gözlemlenebilir ticaret maliyetlerini temsil eden sınır komşuluğu ilişkisi ve ortak bir dilin varlığı, ikili ticaret akımlarını tutarlı bir şekilde pozitif etkilemektedir. Kolonyal bağların ikili ticaret akımlarının üzerindeki etkisi ise istatistiksel olarak anlamsız, pozitif ve diğer kukla değişkenlere kıyasen görece daha azdır. Dini yakınlık, ikili ticaret akımları üzerinde çoğunlukla istatistiksel açıdan anlamlı ve pozitif bir etkiye sahiptir. Nihayetinde, serbest ticaret anlaşmaları, tahminci seçiminden bağımsız bir şekilde bağımlı değişken üzerinde tutarlı, anlamlı ve güçlü bir pozitif etkiye sahiptir. | en_US |
dc.description.abstract | The Belt and Road Initiative (BRI), officially launched in 2013, aims to fill the power vacuum created in Central Asia after the dissolution of the Soviet Union by revitalizing the historic Silk Road with a modern vision. This initiative seeks to more effectively connect China's rapidly growing economy with markets in Asia, Europe, and Africa. The project, shaped under the leadership of Chinese President Xi Jinping and enhanced by land and sea routes, promotes regional trade and economic development. In 2013, announcements made in Kazakhstan and Indonesia introduced the 'Silk Road Economic Belt' and '21st Century Maritime Silk Road' as the two main components of the BRI, presenting a new model of economic cooperation worldwide. The China-Mongolia-Russia, New Eurasia, China-Central Asia-West Asia, China-Indochina Peninsula, China-Pakistan, and Bangladesh-China-India-Myanmar economic corridors, along with maritime routes through the South China Sea, South Pacific, and Indian Ocean to the Mediterranean, have the potential to transform global trade. This extensive network has fundamentally altered the trade dynamics and infrastructure connections among BRI countries, creating new commercial opportunities for member constituents and deepening global economic integration. From this standpoint, our study aims to identify the primary determinants of bilateral trade flows among the countries involved in the project from 2002 to 2020, aiming to guide policymakers and decision-makers in achieving the project's objectives. Drawing on the structural gravity model, frequently utilized in the international economics literature, we first analyzed the expanded gravity model in logarithmic linear form using panel estimators and then conducted parameter estimations with the Poisson pseudo maximum likelihood estimator, which is robust against zero trade flows and heteroscedasticity in error terms. Furthermore, to test the robustness of the findings, we utilized observations spaced at two-, three-, and four-year intervals to accommodate potential changes in trade policies during the study period. Overall, the analysis results demonstrate that the explanatory variables have collectively significant effects on bilateral trade flows. The goodness of fit measures demonstrates that the expanded gravity model and the structural gravity model employed in the study explain a substantial portion of the variance in the dependent variable. Analyses conducted with both panel estimators and continuous and interval observations using the Poisson pseudo maximum likelihood estimator show that there are no model construction errors in the specifications that proxy multilateral trade resistance terms with exporter-time and importer-time fixed effects and also include country-pair fixed effects to control for potential endogeneity in trade policy variables. Findings from various estimators unravel that the economic sizes of the exporting and importing countries bear a positive and statistically significant impact on bilateral trade flows. The effect of the distance variable on bilateral trade flows is consistently negative and statistically significant, albeit the measured elasticity is sensitive to estimator choice. The real effective exchange rate index consistently negatively affects bilateral trade flows, although its impact on the dependent variable is often statistically insignificant. The similarity in demand structures of trade partners negatively and significantly affects bilateral trade flows between BRI countries, supporting the theory of preference similarity. Observable trade costs, represented by the contiguity relationship and the presence of a common language, consistently have a positive effect on bilateral trade flows. The impact of colonial ties on bilateral trade flows is statistically insignificant, positive, and relatively less significant compared to other dummy variables. Religious proximity has a generally statistically significant and positive impact on bilateral trade flows. Ultimately, the presence of free trade agreements has a consistent, significant, and strong positive effect on the dependent variable, irrespective of estimator choice. | en_US |
dc.language.iso | tur | en_US |
dc.publisher | Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | İkili Ticaret Akımları | en_US |
dc.subject | Yapısal Çekim Modeli | en_US |
dc.subject | Poisson Pseudo Maksimum Olabilirlik Tahmincisi | en_US |
dc.subject | Kuşak-Yol Projesi | en_US |
dc.subject | Bilateral Trade Flows | en_US |
dc.subject | Structural Gravity Model | en_US |
dc.subject | Poisson Pseudo Maximum Likelihood Estimator | en_US |
dc.subject | Belt and Road Initiative | en_US |
dc.title | Kuşak-yol projesi ülkeleri ikili ticaretinin çekim modeli ile analizi | en_US |
dc.title.alternative | An analysis of bilateral trade of belt and road initiative countries using the gravity model | en_US |
dc.type | masterThesis | en_US |
dc.contributor.department | ALKÜ, Enstitüler, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, İktisat Ana Bilim Dalı | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |