Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@ALKÜ, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
Yabancı Dil Testi İngilizce sorularının ortaöğretim İngilizce öğretim programı tema ve kazanımlarının uyumu ile Yenilenmiş Bloom Taksonomisi basamaklarına göre dağılımları
(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Yaldızsal Yıldırım, Tuğçe; Özkal, Neşe
Bu araştırmanın amacı 2021-2022 Yabancı Dil Testi İngilizce sorularının, ortaöğretim İngilizce öğretim programı (2018) tema ve kazanımlarıyla uyumu ile Yenilenmiş Bloom Taksonomisin basamaklarına göre dağılımlarını incelemektir. Araştırmada nitel araştırma paradigması kullanılmış ve veriler doküman incelemesi ile toplanılmıştır. Veriler betimsel analiz uygulanarak analiz edilmiştir. Betimsel analiz sürecinde ortaöğretim İngilizce öğretim programında yer alan temalar, kazanımlar ve YBT matrisi kullanılarak kavramsal çerçeveler oluşturulmuştur. Yabancı Dil Testi İngilizcede yer alan tüm sorular tek tek incelenerek ortaöğretim İngilizce öğretim programında yer alan temalar, kazanımlar ve yenilenmiş Bloom Taksonomisi matrisi ile ilişkilendirilmiştir. Çalışmada güvenirlik kodlamaların araştırmacı ve uzmanlar tarafından yapılarak görüş birliğine varılması ile sağlanmıştır. Araştırma sonucunda 2021 ve 2022 yılları Yabancı Dil Testi İngilizce sorularının temalar açısından eşit olarak dağılmadığı ancak tüm sınıf düzeylerinde en çok sorulan ve en az sorulan temaların ortak olduğu belirlenmiştir. Araştırma da temalara odaklı geliştirilen kazanımların Yabancı Dil Testi İngilizce sorularında yeterince ölçülmediği, daha genel ifade edilen kazanımların ise daha çok sayıda soruda yoklandığı saptanmıştır. Soruların yenilenmiş Bloom taksonomisinde ağırlıklı olarak alt düzey basamaklarda yığılma gösterdiği üst düzey basamaklarda ise yer almadığı belirlenmiştir.
İş tatminin işe adanmışlık üzerindeki etkisinde kuşak farklılıklarının moderatör rolü
(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Sönmez, Ayşe Rumeysa; Üngüren, Engin
Bireylerin örgüt içinde işlerini severek ve motivasyonla gerçekleştirmeleri, kurumların verimlilik, rekabet gücü ve çalışan bağlılığı gibi stratejik hedeflere ulaşmalarında kritik bir unsur olarak görülmektedir. Bu noktada, literatürde sıkça vurgulanan iş tatmini ve işe adanmışlık kavramlarının örgüt içi dinamikler üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazanmaktadır. İş tatmini, çalışanların işlerinden duydukları genel mutluluk ve memnuniyet düzeyini ifade etmekte; işe adanmışlık ise çalışanların kurumlarına ve görevlerine yönelik duygusal, bilişsel ve davranışsal katılımını yansıtmaktadır. Bu iki kavram arasındaki güçlü ilişkinin daha yakından anlaşılması, hem insan kaynakları yönetimi hem de örgütsel davranış alanlarında literatürü zenginleştirmekte ve uygulamaya dönük yeni perspektifler sunmaktadır. Bu yüksek lisans tezinde, iş tatmini ile işe adanmışlık arasındaki etkileşim ayrıntılı biçimde ele alınmış; ayrıca bu ilişkinin kuşak farklılıkları (X, Y ve Z) bağlamında nasıl şekillenebileceği incelenmiştir. Literatürde, özellikle X, Y ve Z kuşaklarının iş dünyasındaki katılım oranlarının değiştiği; her bir kuşağın değerler, beklentiler ve tutumlar açısından farklı özellikler taşıdığı sıkça vurgulanmaktadır. Bu nedenle, kuşak faktörünün iş tatmini–işe adanmışlık ilişkisine moderatör etkide bulunup bulunmadığı konusu, tez kapsamında önemli bir araştırma sorusu olarak belirlenmiştir. Tezin temel amacı, örgütlerde iş tatmininin işe adanmışlık üzerinde hangi ölçüde etkili olduğunu ortaya koymak ve bu etkinin kuşak değişkeni açısından anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini test etmektir. Araştırmada, nicel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama yöntemi olarak anket tekniği kullanılmıştır. Veriler, Antalya'nın Alanya ilçesinde faaliyet gösteren 4 ve 5 yıldızlı otellerde çalışan X, Y ve Z kuşağı çalışanlardan elde edilmiştir. Toplamda 400 geçerli anket üzerinden analizler gerçekleştirilmiştir. Anket formu iki temel bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde çalışanların demografik özellikleri (cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim düzeyi, toplam çalışma süresi gibi) yer alırken, ikinci bölümde ise literatürde geçerliliği kanıtlanmış ölçeklerden uyarlanan "İş Tatmini" ve "İşe Adanmışlık" maddeleri bulunmaktadır. Veriler, öncelikle SPSS 26 yazılımında betimsel istatistikler (frekans, yüzde) ve fark testleri (t testi, ANOVA) ile incelenmiş, daha sonra SmartPLS 4 yazılımı aracılığıyla Kısmi En Küçük Kareler-Yapısal Eşitlik Modellemesi (PLS-SEM) yardımıyla yapısal modeller test edilmiştir. Araştırma bulguları, iş tatmininin işe adanmışlık üzerinde pozitif ve anlamlı bir etkisi olduğunu güçlü biçimde göstermiştir. Bu sonuç, iş tatmini düzeyi yüksek olan çalışanların kuruma daha fazla bağlandığını, işlerine daha fazla anlam yüklediğini ve örgütsel hedeflere ulaşmada gönüllü olarak daha yoğun çaba sarf ettiğini ortaya koymaktadır. Yüksek iş tatmini, çalışanların işten ayrılma oranlarını düşürmenin yanı sıra, genel performansı ve verimliliği artırarak örgütlerin rekabet gücünü yükselten bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Bu tez kapsamında elde edilen bulgular, iş tatminine yönelik kurum içi stratejilerin, çalışan memnuniyetini artırmada ve dolayısıyla işe adanmışlığı güçlendirmede kritik rol oynadığını göstermiştir. Öte yandan, kuşak farklılıklarının iş tatmini–işe adanmışlık ilişkisine moderatör etkisi istatistiksel olarak desteklenmemiştir. Bu bulgu, kuşak farklılıklarının örgütsel tutumlar üzerinde her zaman belirleyici olmadığını ortaya koymaktadır. Farklı kuşaklara mensup çalışanların, ücret, terfi, adil yönetim, takdir edilme ve iş-yaşam dengesi gibi temel konularda benzer ihtiyaçları ve beklentileri paylaşması, moderatör etkisinin istatistiksel olarak görünür olmasını engellemiş olabilir. Ayrıca çalışmanın uygulandığı kurumlarda (4 ve 5 yıldızlı otellerde) esnek çalışma saatleri, çok kültürlü çalışma ortamı veya etkin geri bildirim mekanizmaları gibi kuşaklar arasındaki farklılığı görece dengeleyen politikaların mevcudiyeti, bulgularda kuşak farklılıklarının gözlenmemesine neden olmuş olabilir. Demografik değişkenler bağlamında elde edilen veriler de dikkat çekici sonuçlar sunmuştur. Evli çalışanların bekar çalışanlara göre daha yüksek iş tatmini ve işe adanmışlık düzeylerine sahip olduğu; 18-24 yaş aralığındaki (Z kuşağı) çalışanların ise iş tatmini ve bağlanma düzeylerinin diğer yaş gruplarına göre daha düşük olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, çalışma yılı ve deneyim arttıkça örgütsel bağlılık ve tatmin düzeyinin yükseldiği; fiziksel yükün ve tekrarlayan işlerin yoğun olduğu departmanlarda ise tatmin seviyesinin nispeten düşük seyrettiği gözlemlenmiştir. Bu bulgular, örgütlerin insan kaynakları politikalarını tasarlarken, çalışanların yaş, medeni durum ve görev özellikleri gibi faktörleri gözetmelerinin önemine işaret etmektedir. Sonuç olarak, bu tez çalışması, iş tatmininin işe adanmışlık üzerindeki belirgin ve pozitif etkisini bir kez daha kanıtlarken, kuşak farklılıklarının bu ilişki üzerinde anlamlı bir moderatör etkisi taşımadığını göstermiştir.
Sağlık turizmi ile ilgili akademik yayınların bibliyometrik analizi
(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Karatağ, Neslihan; Övey, İshak Suat
Bu çalışmada ülkemizin ekonomisine önemli katkı sağlayan sağlık turizmi konusunda son yıllarda yapılan çalışmaların bibliyometrik profillerini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Çalışmada WOS veri tabanından alınan veriler ele alınmıştır. İlk olarak anahtar kelimeler ve bunların ilişkisi ele alınmış, daha sonra ise işbirliği yapılan yazarlar ve ülkeler incelenmiştir. Bu verilere ek olarak sağlık turizmi alanında çalışan kurumların iş birliği ve doküman sayılarıyla beraber dergilerde eklenerek değerlendirme yapılmıştır. Bulgular Vosviewer programı ve Web of Science'den alınan istatistiki analiz ve ağ haritaları yardımıyla sunulmuştur. Çalışmada temel analiz yöntemlerinden biri olan tanımlayıcı istatistiksel analiz kullanılmış ve bibliyometrik yöntem ile ağ görselleştirmeleri ortaya konulmuştur.
Öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencilere ilişkin sınıf öğretmenlerinin görüş ve yeterlilikleri
(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Mangır, Meltem; Yüksel, Aslı
Bu araştırmanın amacı sınıf öğretmenlerinin öğrenme güçlüğü yaşayan
öğrencilere ilişkin görüş ve yeterliliklerini belirlemektir. Araştırmada karma araştırma
yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın nicel boyutu tarama modeli nitel boyutu ise
fenomenoloji (olgu bilim) çalışması modeli ile yürütülmüştür. Araştırmanın
örneklemini, rastgele örnekleme yoluyla seçilen 2022-2023 eğitim-öğretim yılında
Antalya ili Alanya ilçesinde görev yapan 350 sınıf öğretmeni ve görüşme yapılan 20
sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak sınıf
öğretmenlerine yönelik “Kişisel Bilgi Formu”, 24 madde ve 5 alt boyuttan oluşan
“Öğrenme Güçlüğü Yaşayan Öğrencilere Yönelik Öğretmen Yeterliliği Ölçeği” ve
araştırmacı tarafından hazırlanan 7 açık uçlu sorudan oluşan “Öğrenme Güçlüğüne
İlişkin Öğretmen Görüşme Formu” kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen nicel veriler
SPSS paket programından yararlanılarak değerlendirilmiş, nitel veriler ise betimsel
analize tabi tutularak değerlendirilmiştir.
Araştırma bulgularından elde edilen nicel sonuçlara göre sınıf öğretmenlerinin
öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencilere ilişkin görüş ve yeterliliklerinin yüksek düzeyde
olduğu tespit edilmiştir. Öğretmen görüşleri arasında cinsiyet açısından derse odaklama
alt boyutunda anlamlı fark tespit edilmiştir. Eğitim durumu ve mesleki kıdem
değişkenleri açısından anlamlı fark tespit edilmemiştir.
Araştırma bulgularından elde edilen nitel sonuçlara göre öğretmenlerin öğrenme
güçlüğünü daha çok öğrenmede gecikme olarak tanımladıkları belirlenmiştir.
Öğretmenlerin çoğunluğu disleksi hakkında bilgi sahibi olduğunu belirtirken dispraksi
hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığını ifade etmişlerdir. Öğretmenler öğrenme
güçlüğünün nedeninin biyolojik olduğu yönünde daha fazla görüş belirtmişlerdir ve
v
öğrenme güçlüğü konusunda kendilerini yetersiz gördüklerini ifade etmişlerdir. Ayrıca
öğretmenler öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencileri için ağırlıklı olarak görsel destek ve
resim çalışmalarından yararlandıklarını ifade etmişlerdir. Öğretmenler öğrenme güçlüğü
yaşayan öğrenciler açısından sınıf yönetimi konusunda daha fazla sorun yaşadıklarını ve
öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencilerin destek eğitiminden yararlanması konusunda
görüş belirtmişlerdir. Araştırmanın sınırlılık ve sonuçları bağlamında önerilerde
bulunulmuştur.
Zihin haritası tekniğinin ortaokul 7. sınıf öğrencilerinin dinlemeye yönelik tutumlarına, dinlediklerini anlamalarına ve kalıcılığa etkisi
(Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Tezdönen, Yusuf; Bayram, Bora
Bu çalışma, ortaokul 7. sınıfta öğrenim gören öğrencilerin dinlediklerini anlamalarında, hatırlamalarında ve dinlemeye yönelik tutumlarında zihin haritası tekniğinin etkisini tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Ön test-son teste dayalı kontrol gruplu deneysel desen kullanılarak yapılan çalışmanın örneklemini Mardin ili Kızıltepe ilçesi Esengül Hasan Keleşoğlu Ortaokulunda öğrenim görmekte olan 7/A sınıfından 38 ve 7/B sınıfından 38 olmak üzere toplam 76 öğrenci oluşturmaktadır. Yapılan ön test sonuçlarına göre iki gurup arasında dinleme-anlama başarısı ile dinlemeye yönelik tutumları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Rastgele seçim yöntemiyle (random) 7/A sınıfı kontrol grubu ve 7/B sınıfı ise deney grubu olarak belirlenmiştir. Uygulama çalışmaları, deney ve kontrol gruplarının her birinde haftada ikişer saat olacak şekilde toplam 10 hafta boyunca araştırmacının kendisi tarafından yürütülmüştür. Deney grubunda yer alan öğrencilere zihin haritası tekniği ile ilgili strateji eğitimi verilirken kontrol grubunda yer alan öğrencilere ise herhangi bir özel yöntem ya da teknikle ilgili strateji eğitimi verilmeden müfredat kapsamında dersler işlenmiştir. Süreç sonunda ön test olarak uygulanan dinleme-anlama başarı testi ile tutum ölçeği hem deney hem de kontrol grubuna son test olarak uygulanmıştır. Son test uygulandıktan 4 hafta sonra ise dinleme-anlama başarı testi bu sefer de kalıcılık testi olarak her iki gruba uygulanmıştır. Çalışma sonunda elde edilen veriler SPSS 28.0 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre; Zihin haritası tekniğini kullanan deney grubu öğrencileri ile müfredat kapsamında derslerin işlendiği kontrol grubu öğrencilerinin dinleme-anlama başarıları artmış ancak bu artış deney grubu öğrencilerinde daha belirgin olmuştur. Dinlenen metnin hatırlanmasında zihin haritası tekniğini kullanan deney grubu öğrencileri müfredat kapsamında derslerin işlendiği kontrol grubu öğrencilerine göre daha başarılı olmuşlardır. Müfredat kapsamında derslerin işlendiği kontrol grubu öğrencilerinin dinlemeye yönelik tutumlarında anlamlı bir farklılık olmazken zihin haritası tekniğiyle not tutan deney grubu öğrencilerinin dinlemeye yönelik tutumlarında ise deney grubu lehine anlamlı bir artış olduğu görülmektedir.